etmek için 25 adet anlam bulundu.
- Bir işi yapmak.
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- (iyi, kötü zarflarıyla) Davranmak.
- (olumsuz olarak) Bir ihtiyacıkarşılamak.
- Bulmak, erişmek.
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Herhangi bir değerde olmak.
- (neler, çok, az gibi belgisiz sıfatlarla) Kötülükte bulunmak.
- (tümleç olarak yatak, alt gibi kelimelerle) Küçük veya büyük aptesini yapmak.
- Bir işin yapılmasını, bırakılmasınıveya o işten vazgeçilmesini söylemek.
- Esirgemek, çok görmek.
- Bir şeye, en küçük saygısızlık gösterilmesine bile dayanamamak.
- Yerinde olmayıistemek, imrenmek.
- İşlenen bir kusuru veya yapılan bir yanlışlığıgiderecek veya önleyecek davranışlarda bulunmak.
- Kendisinde olmayan veya yapısına uymayan beğendiği bir durumda olmaya, beğendiği şeye benzemeye
- Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek, bastırmak.
- Söz oyunlarıyla güzelleştirmek.
- Birinin kusurlarınıuzun uzun yüzüne vurmak.
- (fiilin olumsuz soru biçimi veya kendinden sonra gelen olumsuz bir fiille) Yolundan sapmamak, gidişini
- Bir yabancıeseri, kişi ve yer adlarınıdeğiştirerek yerli bir eser durumuna getirmek, adapte etmek.
- Elektrik ve ısıakımınıengellemek, tecrit etmek, izole etmek.
- Açılması, kırılması, sökülmesi gereken şeyler için güç kullanmak.
- Üstelemek, ısrar etmek.